Bu gün çok yorgundum, çünkü tüm gece boyunca uyuyamamıştım. Eh tabi insan yatağını yadırgıyor. Yani ben öyle yaparım. Ayrıca sabahın köründe olan tüm derslerden nefret ederdim. Kim o güzel uykusundan kalkıp ders yapmak ister ki? Hey bana sabah ki dersler daha etkili olur falan demeyin, biliyorum bunu. Ama o tatlı uykumdan uyanıp da.. Ama bu gün ilk dersimiz Uçuş dersiydi. En sevdiğim dersti ve hava bulutluydu! Ah tanrım eğer bu senin şaka anlayışınsa gerçekten hoşlanmadığımı söylemeliydim. Neyse ki hava açılmaya başladı. Bu güzel bir şey çünkü uçuş dersini gerçekten merak ediyordum. Çünkü uçmak güzel bir şey insana çoğu zaman hissedemediği şeyi hissettiriyor, özgürlüğü..
Sahaya vardığımız da profesör hala gelmemişti. Kim olduğunu bilmiyordum. Umarım güzel ders anlatıyordur. 5 dakika sonra arkadaşımın dürtmesiyle arkamı döndüm. Profesörümüzün geldiğini gördüm. Profesör beklediğimden daha genç ve zayıf biriydi. Kendisini pek tanımasam da dış görünüş itibariyle insana güven veren sevimli birine benziyordu. Sevinmiştim. Bu sırada arka taraflardan birkaç öğrenci korkuyla nefeslerini tuttu. Ne olmuştu ki? Etrafa baktım görünürde bir şey yoktu. Acaba profesör yüzünden mi? Tanrım yoksa.. O sırada Profesör arkadaki boşluğu göstererek Testraller dedi. Testraller mi? Kitaptan okumuştum. Bu yaratıkları sadece ölüm görenler görüyordu. Ve bazı batıl inançlılara göre, onları gören kişilerin başına bin bir türlü talihsizlik geldiğine inanılırdı. Gülümsedim. Kitabı okuyup gelmiştim. Hazırlıklıydım. Ve bu yaratıkları görmediğime seviniyorum çünkü gerçekten korkunç yaratıklardı. Görenlerin görebilmek için neler gördüğünü merak etmeden duramadım. Kötü bir şey ölüm görmek.
Profesör bunlarla uçacağımızı söyleyince başta herkes gibi korktum ama uçmak kelimesini duymak içimi rahatlatıyordu. Hepimiz Testrallere bindik. Gerçi göremediğimiz için biraz zor oldu ama Profesör hepimize yardım etti. İki kişi bindik ve ben öne binmek istedim. Ve yavaş yavaş yükseldik. Ah tanrım bu his, inanılmaz. Yükseklerde olmak ve hiçbir derdin, seni bağlayan, engelleyen birilerinin olması. Sadece ben varım. Yüzüme çarpan o rüzgarın soğukluğu, çoğu zaman sevmediğim bu dünyada yaşadığımı hissetmemi sağlıyor. Arkamdaki kıza "
Hissediyor musun bu duyguyu" dedim. Ama kızın beni duyduğunu sanmıyordum. Belimi sıkı sıkı tutmasına bakılırsa korkmuştu biraz. Ama zaman geçtikçe belimdeki eli yavaşlamaya başlamıştı. Sanırım Profesörün taktiği işe yarıyordu. Çoğu kişi alışmıştı uçmaya.
Sonra bir ıslıkla Testraller yavaşladı ve aşağıya indik.
Çok eğlenceli bir dersti. Ama tek başıma uçmayı tercih ederdim açıkçası. Ve Profesör'ün sözleriyle daha mutlu oldum çünkü bir dahaki derse süpürgelerle uçacağımızı söylüyordu. Bu aklımdaki cadı figürünü hatırlatıyordu bana. Sırıttım. Ama zaten ben de bir cadı değil miydim? Ders için Profesöre teşekkür ettim ve gülümseyerek diğer sınıfıma doğru yürümeye başladım.
- Spoiler:
Başka bir yerde yayınlanmış bir Rp'dir