Ben buraya ait değilim...Neden mi?Çünkü varlığını bir türlü kanıtlayamadığım garip yaratıklar peşimde!Oraya gittiğimden beri, oraya gittiğimden beri.Ah kahretsin!Geçen yaz arkadaşlarla gezerken o harabeye girdiğimizden beri peşimi bırakmıyorlar!
Üç ay önce yaşadığım kayıp yetmezmiş gibi birde tüm polisler benim anlattıklarımı aptalca bir hikaye sanıp bana deli muamelesi yapıyorlar!Hikayem şöyle:
Arkadaşlarımla buluşup gezerken bir harabe gördük.Arkadaşlarım çok ısrar ettiler.Aslında genelde bu tür maceralar yapmamızı ben öneririm ama bu sefer hiç istemedim.Zorladılar, yalvardılar!Harabenin kapısına yaklaştıkca kulaklarım uğuldamaya başladı.İçeri girerken dahada arttı!Biliyordum kötü bir şey olacaktı, seziyordum.İçeri girdığımiz anda kapı kapandı ve tiz bir çığlık duydum.Daha sonra karanlık...Karanlık...Uğultu ve tekrar uğultu...Birden pisişik bir bağ hissettim yada hissettiğimi sandım.Gözlerimi kıstım.Gördüğüm karşısında şaşırdım.Bunu anlatamam.Anlatılmaz bir şey bu...İğrençti, mide bulandırıcıydı...Islak, kaygan bir şeyin bana dkunduunu hissettim.Birden çığlığı bastım ve bayıldım.
Uyandığımda harabenin bahçesindeydim ve başımda 2 polis vardı.Arkadaşlarıma baktım polislere olayı anlatıyorlardı.Polisler kalkmama yardım etti ve arkadaşlarımın yanına gittim.Polis olayı anlatmamızı istedi.Arkadaşlarım harabeye girdiğimizde yerin yapışkan olmasından ve kokusunun bayıltıcı olmasından dolayı bayıldığımızı söyledi.Buna inanamıyordum ya hiç bir şey hatırlamıyorlardı yada bir şey saklıyorlardı.Olayın aslını anlattım ama herkez bana deli gibi bakıyordu.Bu olaydan 3-4 hafta sonra harabede her ne gördüysek beni rahatsız ettiğini hissediyordum.Sanki aramızda bir bağ vardı; pisişik bir bağ...Kimseye söylemedim ve içime attım.Daha sonra dayanamayıp harabeye birlikte gittiğimiz arkadaşlarımla buluştum.Dört kişiydik.Tüm olanları ve başıma gelenleri anlattım kalkıp gittiler inanmadılar.Sadece tek bir tanesi kaldı.Aralarında en yakın arkadaşım olan Asya kalmıştı.Kafasını kaldırdı ve o anda yaşlı gözlerini gördüm.Sessizce "Bende görüyorum.." dedi.Sarıldık...
Ertesi gün kötü kabusla uyandım.Zırr telefon.Asya'nın annsi ağlayarak Asya'nın öldüğünü söylüyordu...Şok oldum.Hemen Asya'nın evine gittim.Adeta çıldırmıştım..Gözüm hiç bir şey görmüyordu.Asya'nın annesi bana bir kağıt verdi ve sadece "Asyadan" diyebildi...Kağıtta "Artık dayanamıyorum beni öldüreceğini söylüyor!Dayanamıyorum!Hepimizi öldürecek!" yazıyordu.Şok oldum...Aradan haftalar geçti ve birden birinin beynime girdiğini hissettim ve artık konuşuyordu!Dayanamıyordum bu bir tehtitti!Ölüceğimi söylüyordu!
Ve şimdi...İki saat önce 'Sonumun gediğini' bildiren bir uyarı hissettim bağdan...Artık içimi döktüğüm yazım bittikten sonra kendimi öldürücem ve siz bunu bulduğunuzda (siz:ailem) beni ölmüş olarak bulucaksınız...Hayatı seviyorum ama sıra bende bunu biliyorum...Elveda...